Çünkü geniş topraklara sahip olan Türkiye'de 13. "Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü'nde görev yapan Prof. Atatürk o dönemlerde şöyle diyordu: "Vatanın mesnedi evlatlarıdır. Tarihin gizli yapraklarında kalan bu bilgiden bihaber olan bazı kesimler Erdoğan'ın "3 çocuk" talebine itiraz etmiş, hatta küçümsemişlerdi. Nüfus, sadece savaştan çıkan Türkiye'nin sorunu değildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede nüfusun artması yönünde genel bir kanaat hakimdi. Nüfusun artması arzu edilmiş olmakla birlikte doğrudan bu konuyla ilgili nüfus planlaması vb isimle bir kanun çıkarılmış değildi. Geleceği kurma meselesi için önemliydi. . . Yokluğun kol gezdiği, büyük bir savaştan yeni çıkmış ülkemizde Atatürk'ün 6 çocuk istemesi boşuna değildi elbette. Bu sebeple çok çocuklu aileler vatani görevini yapan muhterem vatandaşlardır. . Gazi'nin bu bahse ne derece büyük ehemmiyet verdiğini gözlerinin keskin pırıltısından anlıyordum. Dr. ". Nüfusumuzun kesreti istikbalin en büyük mübeşşiridir. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesinin ardından kurulan yeni devlet kapsamlı bir nüfus politikası izledi. . TÜİK'in açıkladığı son verilere göre Türkiye nüfusu bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 277 oldu. ' Nüfus artışı devletin temel gayelerinden biriydi. 1927'de nüfusumuz 13 milyon 300 bindi. Cumhuriyet'in ilanından sonra yeni kurulan Türk devleti nüfus meselesine büyük önem verdi. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Darülfünun heyetini 11 Şubat 1924 günü İzmir'de kabulü ve nüfus meselesi üzerindeki görüşlerini şöyle aktarmaktaydı: '. Cumhuriyetin ilk yıllarında da tıpkı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi Mustafa Kemal Atatürk de nüfusu artıracak teşviklerde bulunmuş ve ailelere "En az 6 çocuk" demişti. Cesaret ettim, nüfus siyasetimiz bahsini açtım. O gece, yüz milyonluk Türkiye! Sözünü birkaç defa duymuştum. Doğal olarak bu durumda nüfusu attırmak için çeşitli politikalar geliştirilmeye başlandı. 6 milyonluk nüfus, zamanın yöneticileri tarafından dönemin şartları içinde tehlikeli denebilecek kadar az bulunuyordu. Ancak nüfus artışına etki edebilecek bazı kanuni düzenlemeler ve kamuoyu oluşturmaya yönelik çeşit faaliyetlerle bu sağlanmaya çalışılmıştır. Şahin söze şöyle başlıyor: "Türkiye 1927'de 13 milyon nüfuslu ve kilometre kareye 18 kişinin düştüğü bir ülkeydi. Bu amaç, Cumhuriyet'in onuncu yılı için bestelenen, Onuncu Yıl Marşı'nda dile getiriliyor 'On yılda on beş milyon genç, yarattık her yaştan' deniyordu. Cemalettin Şahin'le cumhuriyetin ilk yılarında uygulanan nüfus politikalarını konuştuk.
İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Darülfünun heyetini 11 Şubat 1924 günü İzmir'de kabulü ve nüfus meselesi üzerindeki görüşlerini şöyle aktarmaktaydı: '. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede nüfusun artması yönünde genel bir kanaat hakimdi. "Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü'nde görev yapan Prof. ' Nüfus artışı devletin temel gayelerinden biriydi. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesinin ardından kurulan yeni devlet kapsamlı bir nüfus politikası izledi. Cumhuriyetin ilk yıllarında da tıpkı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi Mustafa Kemal Atatürk de nüfusu artıracak teşviklerde bulunmuş ve ailelere "En az 6 çocuk" demişti. Cumhuriyet'in ilanından sonra yeni kurulan Türk devleti nüfus meselesine büyük önem verdi. Bu amaç, Cumhuriyet'in onuncu yılı için bestelenen, Onuncu Yıl Marşı'nda dile getiriliyor 'On yılda on beş milyon genç, yarattık her yaştan' deniyordu. Nüfusun artması arzu edilmiş olmakla birlikte doğrudan bu konuyla ilgili nüfus planlaması vb isimle bir kanun çıkarılmış değildi. 6 milyonluk nüfus, zamanın yöneticileri tarafından dönemin şartları içinde tehlikeli denebilecek kadar az bulunuyordu. . . Çünkü geniş topraklara sahip olan Türkiye'de 13. Tarihin gizli yapraklarında kalan bu bilgiden bihaber olan bazı kesimler Erdoğan'ın "3 çocuk" talebine itiraz etmiş, hatta küçümsemişlerdi. Ancak nüfus artışına etki edebilecek bazı kanuni düzenlemeler ve kamuoyu oluşturmaya yönelik çeşit faaliyetlerle bu sağlanmaya çalışılmıştır. Cemalettin Şahin'le cumhuriyetin ilk yılarında uygulanan nüfus politikalarını konuştuk. TÜİK'in açıkladığı son verilere göre Türkiye nüfusu bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 277 oldu. . Yokluğun kol gezdiği, büyük bir savaştan yeni çıkmış ülkemizde Atatürk'ün 6 çocuk istemesi boşuna değildi elbette. Atatürk o dönemlerde şöyle diyordu: "Vatanın mesnedi evlatlarıdır. Gazi'nin bu bahse ne derece büyük ehemmiyet verdiğini gözlerinin keskin pırıltısından anlıyordum. Nüfusumuzun kesreti istikbalin en büyük mübeşşiridir. Cesaret ettim, nüfus siyasetimiz bahsini açtım. Dr. . Şahin söze şöyle başlıyor: "Türkiye 1927'de 13 milyon nüfuslu ve kilometre kareye 18 kişinin düştüğü bir ülkeydi. Geleceği kurma meselesi için önemliydi. 1927'de nüfusumuz 13 milyon 300 bindi. ". Bu sebeple çok çocuklu aileler vatani görevini yapan muhterem vatandaşlardır. Doğal olarak bu durumda nüfusu attırmak için çeşitli politikalar geliştirilmeye başlandı. Nüfus, sadece savaştan çıkan Türkiye'nin sorunu değildi. O gece, yüz milyonluk Türkiye! Sözünü birkaç defa duymuştum.